Şeker kız candy ;Polyanna,Heidi :)) Hep mutlular ne güzel değil mi?
Bende mutluyum ,bakın resmime,mutluluk gözlerimden okunuyor.Şaka bir yana ben mutluyum .
Neden biliyormusunuz?
Sağlıklıyım,ailem var,işim var.
YETER.
Bununla mutlu olmayı öğrenene kadar,çok mutsuzluklar yaşadım ama .Bence zamanla öğreniyor insan bunu .
Ama radarları iyi açmak lazım.Belkide doğru yolu bulmamda,en önemli sebep şuydu:
Etrafımda yüzlerce arkadaşım var,gazete okuyorum,tv seyrediyorum.Yaşanan her olayı hafızama kaydediyorum.Ben yaşamışım gibi ,içime atıyorum,ben olsaydım ne yapardım diyorum ,çözümü olmayan hikayeleri görüyorum.
Bok gibi para var ama kanser,Herşeyi var ama uçağı düşüyor.
Bunun gibi binlerce trajik konular var etrafımızda.
Ben nasıl mutlu olmam ki:)
Çok param yok belki ama parası olup çözemeyen insanlardan daha kuvvetliyim,Hastanede aylarca kalanlardan daha avantajlıyım evimdeyim,istediğimi yapabiliyorum .
Arsız olmayın,yazılmış bir hikayemiz var ve bunu yaşayacağız.Kimsede bunu değiştiremeyecek.
Anınızı güzel yaşayın ;yarın ne olacağı belli değil ki!
Belki paranız olmayacak,belki sağlığınız,belkide komple SİZ !!
Ayda birer kere ,Hastaneye ve mezarlığa gidin .Bakın ne kadar mutlu olacaksınız . :))
Bir kanser hastasının ölmeden önce yazdığı son mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum .
Kanser Nedeniyle Ölen Erma Bombeck Ölmeden Önce Yazmış.....
"Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer; Hastayken yatağa girer dinlenirdim. Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye düşünmezdim..
Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım.. ... Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim..
Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim..
Oturma odasında TV seyrederken, patlamış mısır yer. Yerler leke olacak diye korkmazdım..
Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım.. Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım.. Saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim..
Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum.. TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.. Ömür boyu garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım..
Hamileliğimin bir an önce sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarır ve içimde bir canlı yaratmanın ne kadar harika olduğunu fark ederdim.. Bu o kadar nadir bir olay ki.. Mucize gibi bir şey..
Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla "Önce git ellerini yüzünü yıka" demezdim.. Onlara daha çok "seni seviyorum", ondan da daha çok "özür dilerim" derdim..
Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu.. Dikkatle bak.. Gerçekten gör.. Yaşa.. Vazgeçme..
Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç.. Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi.. Bunun yerine, ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım..
Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için şükredin..
Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor.. Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz.."